Elma Ağaçlarında Seyreltme

 

Seyreltme, ağaç üzerinde normalden daha fazla bulunan tomurcuk, çiçek veya meyvelerin uzaklaştırılması işlemidir ve mekanik olarak, elle veya bazı kimyasal maddelerin kullanımıyla yapılabilir.

Elma yetiştiriciliğinde kullanılan seyrelticilerin etkinliği, tür/çeşit, iklim faktörleri, kimyasal türü ve uygulama dozu, ağacın fizyolojik yapısı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Seyreltme, ağaç üzerinde normalden daha fazla bulunan tomurcuk, çiçek veya meyvelerin uzaklaştırılması işlemidir. Seyreltme ile meyve iriliğinin artırılması ve renginin iyileştirilmesi yanında; dal kırılmalarının önlenmesi, periyodisitenin kontrol edilmesi, kış soğuklarına dayanıklılığının artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadelede başarının yükseltilmesi, hasat ve boylama giderlerinin azaltılması gibi birçok yarar sağlanabilir.

Seyreltme; mekanik olarak, elle veya bazı kimyasal maddelerin kullanımıyla çiçek veya meyvelerin seyreltilmesi şeklinde yapılır. Mekanik seyreltme Mekanik seyreltme, genellikle sert çekirdekli meyve türlerinde ve büyük ağaçlarda uygulanan bir yöntemdir. Bu amaç için geliştirilmiş mekanik seyrelticilerden yararlanılır. Meyveler kolay berelendiği ve olgun meyvede zarar gözle görülebildiği için bu gibi seyreltme yöntemleri, elmalar için tavsiye edilmez.

Ancak son yıllarda, elma üzerinde yapılan çalışmalar, mekanik seyrelticilerin organik meyve yetiştiriciliğinde çiçek seyreltmesi amacıyla kullanılabileceğini göstermektedir. Elle seyreltme Elma yetiştiriciliğinde seyreltme uygulamaları içinde en fazla tercih edilen yöntem, elle seyreltmedir. Elle meyve seyreltmesi, seyreltmeden sonra don zararı riskinin olmaması, ürün yükünün ve ağaç üzerindeki meyve dağılımının açıkça görülmesi gibi bazı avantajlara sahiptir. Elle seyreltme, en güvenilir seyreltme yöntemi olsa da işçilik maliyetini artırdığı için ekonomik değildir.

Elma üreticileri genellikle, meyve tutumu ve büyüme koşullarını dikkate alarak, her hüzmede kral meyve ve bazen de kral meyve lateral meyve kalacak şekilde, haziran dökümünden sonra elle meyve seyreltmesi yaparlar. Pratikte elle seyreltme uygulamaları, üreticilerin ürünlerini garanti altına almak isteme kaygıları nedeniyle haziran dökümünden sonra yapılıyorsa da elle seyreltmenin tam çiçeklenmeden sonraki 30-35 gün içinde yapılması daha uygundur.

Böylece ağaç üzerinde kalan meyvelerde daha çok hücre oluşumu sağlanabilir. Elma ağaçlarında, bir sürgün üzerinde çok sayıda çiçek hüzmesi oluşabilir. Bu durumda her hüzmede bir veya 2 meyve bırakılarak yapılacak bir seyreltme ile sürgün üzerindeki meyve yükü artacağından yaprak/meyve oranı azalır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, seyreltmenin sürgün üzerindeki meyve yoğunluğuna göre yapılmasıdır.

Seyreltmede; zararlanmış, zayıf gelişen kalitesiz meyveler koparılır. Seyreltme işlemi, elle yapılabileceği gibi bu amaçla geliştirilmiş seyreltme makasları kullanılarak da gerçekleştirilebilir. Elle seyreltme de meyve büyüklüğü ve ürün verimi arasındaki dengenin sağlanması amacıyla yaklaşık 20-40 yaprağa bir meyve düşecek şekilde seyreltme yapılması önerilir. Bodur veya zayıf gelişen ağaçlarda ise meyve başına düşen yaprak sayısı, kuvvetli gelişen ağaçlara göre daha azdır. İyi tozlanma koşullarında, fazla meyve tutumu nedeniyle seyreltme şiddeti artırılabilir.

Çeşitlere göre değişmekle birlikte, genel olarak gövde kesit alanının her cm2 ’sine 4-6 adet meyve düşecek şekilde meyve sayısının azaltılması, optimum meyve büyüklüğü için idealdir. Kimyasal seyreltme Büyük ticari bahçelerde elle seyreltme, daha çok zaman alır ve fazla iş gücü gerektirdiğinden ekonomik değildir. Bu nedenle elma ağaçlarında iş gücü ve zaman tasarrufu sağlayan kimyasal seyrelticilerin kullanımı, özellikle işçilik ücretlerinin yüksek ve işletme ölçeği büyük olan ülkelerde yaygınlaşmıştır.

Kimyasal seyreltmenin, maliyetleri azaltma ve meyve kalitesini artırma yönünde olumlu etkileri olsa da zaman zaman aşırı seyreltmeye neden olması, yapraklarda zarar meydana getirmesi ve yıllara göre tutarsız sonuçlar elde edilmesi gibi dezavantajları da vardır. Pratikte kimyasal seyreltme amacıyla yakıcı kimyasallar, bitki büyümesini düzenleyiciler (BBD), insektisitler ve fotosentez inhibitörleri kullanılabilmektedir.

Günümüzde, tomurcuk, çiçek veya küçük meyve olmak üzere farklı gelişim evrelerinde kullanılabilen kimyasal seyrelticiler mevcuttur. Ancak, tomurcuk seyreltmesi riskli bir uygulama olup pratikte kullanımı yaygın değildir. Çiçek seyreltmesi Meyve iriliğinin artırılması ve periyodisitenin kontrol edilmesinde, erken dönemde yapılan seyreltme uygulamaları, geç dönemde yapılanlara göre daha etkilidir. Özellikle, hücre bölünmesinin en fazla olduğu periyotta yapılacak bir seyreltme ile daha çok hücre oluşumu sağlanarak, meyve büyüklüğü artırılabilir.

Çiçek seyrelticileri, yakıcı özelliklerinden dolayı anter, stigma, stil ve polen tüpleri gibi çiçeğin farklı organlarına zarar vermek suretiyle tozlanmayı engellerler ve sonuçta çiçek dökümüne neden olarak meyve tutumunu azaltırlar. Elma yetiştiriciliğinde çiçek seyreltmesinde kullanılan maddeler; nem çekici kimyasallar (pelargonik asit, üre, hidrojen ciyanamid vb.), büyüme düzenleyiciler (NAA, BA, etephon vb.), gübreler (ATS, KTS vb.) ve fotosentez inhibitörleridir (terbacil, NAA, NAAm vb.).

Pratikte daha çok kullanılan çiçek seyrelticileri ise amonyum tiyosülfat (ATS), hidrojen siyanamid (Dormex), endothalik asit (Endothal), perlargonik asit (Thinex) ve sulfkarbamiddir (Wilthin). Oksin grubu bitki BBD’lerden naftalen asetik asit (NAA), 1940’lı yılların ortalarına kadar, sadece çiçek seyreltmesi amacıyla kullanılmaktayken; çiçeklenme sonu uygulamalarının seyreltme üzerine olumlu etkileri nedeniyle, daha sonraki yıllarda küçük meyve döneminde kullanım olanağı bulmuştur. NAA’e benzer şekilde etefon da meyve ve çiçek seyreltmesinde kullanılmakla birlikte, bu maddenin meyve seyreltmesinde kullanımı daha yaygındır.

Çiçek seyreltmesinde karşılaşılan bir diğer problem de uygulama zamanındaki zorluktur. Bahçedeki ağaçlar arasında, hatta aynı ağaçta bile çiçeklenme bakımından farklılıklar oluşabilir. Bu nedenle, uygulamaların belli aralıklarla tekrarlanması veya çiçeklenme sonrası kullanılan seyrelticiler ile kombine olarak kullanılması, beklenilen etkiye ulaşılması açısından önemlidir. Meyve seyreltmesi Elma yetiştiriciliğinde meyve seyreltmesi amacıyla genellikle NAA, NAD, BA ve etefon gibi sentetik BBD’ler kullanılır.

Bu maddeler yanında, karbamat grubu bir insektisit olan Karbaril (Sevin), seçici seyreltme etkisi nedeniyle kullanılan popüler bir seyrelticidir. Ancak böcek öldürücü özelliğinden dolayı kullanılan doza bağlı olarak bahçedeki arı ve faydalı böceklere zarar verir. Bu etkileri nedeniyle Karbaril kullanımı Avusturya, Almanya, İsveç ve İsviçre’de yasaklanmıştır. Bu yasaklamanın gelecekte daha da yaygınlaşacağı öngörüldüğünden alternatif yeni seyrelticilerin geliştirilmesi gereklidir.

Meyve seyreltmesinde kullanılan maddelerin kullanım dozları ve uygulama dönemleri birbirlerinden farklılık gösterebilir. Oksin grubu BBD’ler içinde yer alan NAD genel olarak taç yapraklar döküldüğünde, diğer seyrelticiler ise iklim, çeşit, kullanılan kimyasal ve doza bağlı olarak meyve çapının 8-20 mm olduğu dönemlerde uygulanabilirler (Çizelge 2). Çizelge 2. Meyve seyreltmesinde kullanılan bazı seyrelticiler, kullanım dozları ve uygulama dönemleri Adı Kullanım dozu Uygulama dönemi NAA (naftalen asetik asit) 2.5-40 10-12 mm meyve çapı NAD (NAAm, naftalen asetamid) 25-50 Taç yapraklar döküldükten sonra veya 10-12 mm meyve çapı BA (benziladenin) 35-150 8-12 mm meyve çapı Etefon 20-2000 15-20 mm meyve çapı Karbaril 250-1000 10-18 mm meyve çapı Meyve seyreltmesinde kullanılan maddelerin bazıları, beklenilenin aksine meyve kalitesini azaltıcı etki yapabilirler.

Örneğin, NAA’in geç dönemde, yüksek dozda ve sıcak hava koşullarında uygulanması, meyve iriliğini azaltarak “nifirge” adı verilen küçük meyve oluşumunu artırır. NAA ve Accel uygulamalarının Red Delicious ve Idared çeşitlerinde küçük meyve oluşumunu artırdığı (özellikle Red Delicious çeşidinde bu oran daha fazladır) ve Red Delicious’da yaprak gelişimini önlediği bildirilmiştir.

Ayrıca NAD’in de Red Delicious elma çeşidinde seyreltme amacıyla kullanılması tavsiye edilmez. Nifirge oranının yüksek olması zayıf seyreltme etkisi ile ilişkilidir. Nifirge meyve, etefon uygulamalarında da gözlenmiş olup, bu olumsuz etkiyi ortadan kaldırmak için etefonun CEPA (125 ppm) ve NAD (40 ppm) ile birlikte kullanılması tavsiye edilir. Karbaril ise (Sevin) Golden Delicious gibi pasa hassas çeşitlerde, pası artırarak meyve kalitesini olumsuz etkiler.

Benzer şekilde sulfkarbamide yüksek konsantrasyonlarda ve yavaş kuruma koşullarında (yüksek nispi nem ve kapalı hava koşulları gibi) kullanıldığında özellikle Gala ve Fuji çeşitlerinde pas gibi meyve zararına yol açabilir. Kimyasal seyreltme başarısını etkileyen faktörler Genetik yapı, bitkinin fizyolojik durumu ve iklim (sıcaklık, nem vb.), kimyasal seyreltmede başarıyı etkileyen en önemli faktörlerdir. Bunların yanında uygun seyreltici türü ve dozunun kullanılması da beklenilen etkinin elde edilmesi bakımından önemlidir.

Elma çeşitleri arasında seyreltme gerekliliği ve seyreltmeye verdikleri tepkiler bakımından önemli farklılıklar bulunur. Genel olarak spur çeşitlerde seyreltme, standart çeşitlere göre daha zordur. Çeşitlerin kimyasal seyrelticilere gösterdikleri tepkilerin farklılığı, genetik olarak kontrol edilir. Kimyasal seyrelticilere tepkileri bakımından çeşitler; kolay (Jerseymac, Red Delicious, Jonagold vb.), orta (Empire, Cortland, McIntosh vb.) ve zor (Golden Delicious, Starkrimson Delicious, Fuji vb.) seyreltilenler olmak üzere 3 kategoride incelenebilir.

Herhangi bir çeşit için kullanılan seyreltici türü, uygulama dozu ve zamanı, farklı ekolojik bölgelerde değişiklik gösterebilir. Benzer şekilde, bir çeşit için uygun olan seyreltici ve dozu bir başka çeşit için uygun olmayabilir (Çizelge 3). Tozlanma ve arı aktivitesi, hava koşulları ile yakından ilişkili unsurlardır. Çiçeklenme döneminde meydana gelen olumsuz hava şartları, arı faaliyetini ve tozlanmayı olumsuz etkiler. Tozlanmanın yetersiz olduğu durumlarda,

Bazı elma çeşitleri için tavsiye edilen seyreltici türü, dozu ve uygulama zamanları Çeşit Seyreltici Doz Uygulama zamanı Jerseymac Dormeks % 0,5 Tam çiçeklenme (TÇ) Fuji ATS % 2,5 Tam çiçeklenme Golden Delicious Etefon 100-200 Tam çiçeklenme Honeycrisp NAA 5 ppm 10-12 mm Morespur, McInthos BA 50-100 ppm 10 mm Royal Gala BA 100 ppm 12 mm Golden Delicious NAA+karbaril 24 ppm+1800 ppm Balon dönemi+TÇ 10-20 gün sonra Fuji Metamitron 350 ppm 6 mm Hi Early Delicious ATS % 1,5 Tam çiçeklenme Rome Beauty Dormeks % 0,25 Tam çiçeklenme Golden Delicious NAA+karbaril 7,5 ppm+400 ppm 8-9 mm Galaxy Gala BA 150 ppm 10-12 mm (sıcak iklim koşulları) Galaxy Gala BA 150 ppm 14-16 mm (serin iklim koşulları) Braeburn BA 100 ppm 12 mm Golden Delicious Etefon 400 ppm 20 mm Pink Lady NAA+Clylex 5 ppm+150 ppm Tam çiçek+TÇ 20 gün sonra Fuji Kireç-kükürt % 4 Tam çiçeklenme Gala Kireç-kükürt % 4 Tam çiçeklenme meyvedeki canlı tohum sayısı azalacağından çiçeklenme sonrasında döküm ve seyrelticilere tepki artar.

Bunun tersine iyi tozlanma koşullarında tohum sayısı fazla olacağından meyveler oldukça zor seyreltilir. Ağacın içsel fizyolojik durumu, seyrelticilere hassasiyeti belirleyen diğer bir faktördür. Üreticiler, ağaç gelişimini dikkate alarak meyveler için gerekli olan karbonhidratların az olduğu durumlarda, hafif etkili bir seyreltme programı; fazla olduğu zamanlarda ise daha agresif bir seyreltme programı hazırlayabilirler.

 

Ağaçtaki karbonhidratların azalma nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

· Önceki yıl oluşan aşırı ürün yükü

· Seyreltmeden önce ve sonra meydana gelen bulutlu havalar

· Bir önceki vejetasyon döneminde yapraklarda oluşan ağır hastalık veya böcek zararı

· Besin maddelerinin köklerden taca taşınımı için gerekli olan iletim dokularının aşırı kış soğuklarından zarar görmesi

· Çiçeklenmeden önce ağaç üzerindeki karbonhidratların kullanımına neden olan kış sonu veya erken ilkbaharda meydana gelen ılık havalar Yukarıda sayılan faktörlerin yanında; bir önceki vejetasyon döneminde meydana gelmiş olan aşırı kuraklık veya aşırı nem ve besin maddesi eksiklikleri gibi stres faktörleri de karbonhidrat birikiminin azalmasına neden olarak kimyasal seyreltmeyi kolaylaştırırlar.

Uygulama zamanındaki meyve büyüklüğü, seyreltme uygulamaları için önemlidir. 10-12 mm çapındaki meyveler, küçük veya büyük meyvelere göre NAA ve BA uygulamalarına daha hassastırlar. Ancak meyve büyüme oranının hızlı olduğu sıcak yıllarda kimyasal seyrelticiler, meyve büyüklüğü 10 mm’ye ulaşmadan (7-10 mm); büyüme oranının yavaş olduğu serin yıllarda ise meyveler 12-15 mm çapına ulaştığında uygulandıklarında başarı oranı daha yüksektir.

Soğuk zararı, seyreltme uygulamalarından önce veya sonra oluşabilir. Çiçeklenme döneminde meydana gelen zarar, çiçek seyrelticilerinin şiddetini artırabileceği gibi küçük meyvelerde de zarar oluşturabilir. Zarar gören meyveler, belli bir süre sonra dökülür ve meyve tutumu azalır. Soğuk zararı sonrasında ağaç üzerinde kalan çiçek veya meyve miktarı hala fazla ise düşük dozda seyreltici uygulamaları yapılabilir.

Seyreltici uygulamalarından 3-5 gün önceki güneş ışığı miktarı, kimyasalın alınımı ve tepkisi üzerine önemli etkilere sahiptir. Uygulamadan önce meydana gelen yoğun bulutlu havalarda, yaprak yüzeyinde ince bir mum tabakası oluşur. Bu durum, seyrelticilerin emilimini artırır. Diğer yandan bulutlu havalarda, meyve büyümesi için gerekli olan karbonhidratların azalması sonucu, meyve büyüme oranı da azalır, doğal meyve dökümü ve seyreltme başarısı artar. Sıcaklık ve nispi nem, kimyasal seyreltme uygulamalarında başarıyı etkileyen diğer önemli faktörlerdir.

Bitkiler seyrelticileri, yüksek sıcaklıklarda düşük sıcaklıklara göre daha hızlı absorbe ederler. Absorbsiyon için optimum sıcaklık 20-26 0 C arasındadır. Gece sıcaklığının yüksek olduğu zamanlarda meyveler, gün boyunca fotosentez sonucu üretilen besin maddelerini tüketirler ve sonuçta meyve büyümesi için gerekli kaynak açığı ortaya çıkar. Besin noksanlığı çeken meyveler, kimyasal seyrelticilere daha hassastırlar. Havanın açık olduğu sıcak günlerle birlikte meydana gelen düşük gece sıcaklıklarında, gün boyunca üretilen karbonhidrat miktarı fazladır ve meyveler bu kaynağı gece boyunca daha yavaş tüketirler. Bu koşullarda, meyveler daha zor seyreltilirler.

Uygulama öncesi ve sonrası yüksek sıcaklıklarla birlikte yüksek nem, kimyasalın yaprak tarafından emilimini artırarak seyreltmeyi kolaylaştırır. Kimyasal seyrelticilerin emiliminde kutikula üzerindeki mumlar, önemli bir engel oluşturur. Yüksek nemin etkisiyle kutikula tabakasında bulunan mumsu tanecikler arasındaki gözenekler büyür ve seyreltici bu gözeneklerden yaprak serbest bölgesine ulaşır. Kuru ve güneşli havalarda mum levhaları arasındaki gözenekler kapalı olduğundan seyrelticilerin emilimi zorlaşır.

Seyreltici türü ve dozu, seyreltme başarısını etkileyen diğer faktörlerdir. Yakıcı özelliğe sahip olan çiçek seyrelticileri, meyve seyreltmesi amacıyla kullanılmazlar. Aynı şekilde yaygın olmamakla birlikte tam çiçeklenme döneminde kullanılan Etefon ve NAA dışındaki meyve seyrelticileri de çiçek seyreltmesi amacıyla kullanılmazlar.

Seyreltme uygulaması, hangi dönemde yapılmak isteniyorsa o döneme uygun seyrelticilerin kullanılması gerekir. Genel olarak yakıcı etkileri nedeniyle çiçek seyrelticileri, yüksek dozda kullanıldıklarında çiçek organları ve yapraklarda aşırı zarar oluştururlar. Bunun sonucunda, ürün yükü azalır ve spurların zarar görmesi nedeniyle meyve kalitesi düşer. Ortaya çıkan bu olumsuz etki, uygulama dönemindeki iklim koşullarına göre artar veya azalabilir.

Benzer durum meyve seyrelticileri kullanıldığında da meydana gelebilir. Nitekim, sulfkarbamide yüksek konsantrasyonlarda kullanıldığında özellikle Gala ve Fuji çeşitlerinde pas oluşumuna neden olurken, NAA’in yüksek dozları Red Delicious çeşidinde nifirge meyve oluşumunu artırır. Öneriler Elma yetiştiriciliğinde kullanılan seyrelticilerin etkinliği, tür/çeşit, iklim faktörleri, kimyasal türü ve uygulama dozu, ağacın fizyolojik yapısı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle üreticiler, kimyasal seyreltme uygulamalarından önce bahçelerinde, gerekli gözlem ve analizleri yapmalıdırlar. Uygulama öncesi, sırası ve uygulama sonrası koşulların sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi, beklenilen etkiye ulaşılması açısından önemlidir.

Uygulamadan önce değerlendirilmesi gereken noktalar şunlardır;

· Hava sıcaklığı

· Nispi nem

· Rüzgâr hızı ve yönü

· Uygulama zamanı

· Ağaç gelişiminin veya meyve gelişiminin durumu Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

· Ağaç yaşı

· Çeşit

· Ağaç kuvveti

· Ağacın önceki yıl üretim miktarı

· Hangi kimyasalların veya karışımların kullanılacağı

· Uygulama dozu Uygulamadan sonra ise uygulama sonrası hava koşulları ve bitki tepkisi değerlendirilmesi gereken noktalardır.

Seyreltme birim alandan elde edilen ürün miktarını azaltmaz. Aksine meyve kalitesini iyileştirerek satılabilir ürün oranını artırır.

Kaynak: Tarımorman.gov.tr

Reactions
KAPAT